Original Articles ÇOK KÜLTÜRLÜ YAŞAM, MEDYA TÜKETİCİSİ ÇOCUKLAR VE DİJİTAL OKURYAZARLIK ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRMESeda Gökçe Turan pp. 1 - 11 Abstract Siber zorbalık, nefret söylemi ve bu tarz davranışları meşrulaştırma gibi çocuk ve gençlerde görülen sosyal medyanın ve geleneksel medyanın olumsuz etkilerini en aza indirmenin yolu şüphesiz ki etkili bir medya okuryazarlığı ve dijital medya okuryazarlığı eğitimi ile mümkün olmaktadır. Çocukların sadece pasif alıcı olarak değil aynı zamanda aktif katılımcı olarak yer aldıkları medya okuryazarlığı ve dijital medya okuryazarlığı eğitiminin ise çocukları medyanın olumsuz etkilerinden koruma açısından kısa vadeden çok uzun vadede ve daha kalıcı sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, özellikle Suriye savaşından sonra yoğun mülteci ve sığınmacı akınına uğrayan Türkiye'de maalesef sosyal medya üzerinden yayılan yalan haberlere sorgulamaksızın inanma, nefret söylemlerinde bulunma ve bu söylemleri meşru kabul etme, mültecilere yönelik ayrımcılık had safhada görülmektedir. Günlük hayatta mültecilere ve sığınmacılara yönelik şiddet olaylarından ziyade sosyal medyada yayılan haberler daha zararlı ve etkili olabilmektedir. Gerbner'in Ekme Kuramı'nda öngördüğü gibi, medyada sık sık ve tekrarlayan bir şekilde sunulan ögeler, nefret söylemleri, bir gruba ya da kişiye karşı etnik kökeni, cinsiyeti, dini inanışına bağlı olarak eşleştirilen olumsuz imgeler kısa vadede değil uzun vadede açığa çıkmakta, kişinin bu gruba karşı olumsuz bir tutum geliştirmesine neden olmaktadır. Bu olumsuz tutum ise davranışlara dönüşebilmektedir. Bu yüzden çocuklara ve gençlere eğitim programı içinde analitik düşünme becerilerinin verilmesi, medyada karşılaştıkları haber ve söylemleri analiz etmelerine olanak tanınması, farklı kültürlere yönelik hoşgörünün ve birlikte yaşama kültürünün oluşturulması çok büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, eğitim programlarında gerçekleştirilecek yenilikçi bir bakış açısı tek başına yeterli olmayacak, basın kuruluşları ile de işbirliği yapılması gerekecektir. Sosyal medyanın bilinçli kullanımının öğretilmesi yani çocuklara dijital okuryazarlık becerilerinin verilmesi ise kontrol edilmesi görece daha zor olan sosyal medya ve internetin zararlı etkilerine karşı çocuğun kendi kendini korumasını sağlayacaktır. Uzun vadede bilinçli sosyal medya kullanıcısı ve dijital vatandaş olarak yetiştirilmek istenen 21. yüzyıl insan profili de bu şekildedir. Türkiye ne yazık ki çok kültürlü eğitim ve mülteci entegrasyonu konusunda henüz istenilen noktada değildir. Sosyal medya üzerinden yayınlan özellikle mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili yalan haberler de sadece çocuk ve gençleri değil yetişkinleri de olumsuz yönde etkilemekte ve zaman zaman nefret söyleminin meşrulaştırılmasına zemin hazırlamakta hatta sosyal medyadan yayılan haberler günlük hayatta şiddet olayları ile kendini göstermektedir. Mültecilerin eğitim sorunları ve çok kültürlü bir eğitim programı ile ilgili problemler sadece mülteciler nezdinde değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları açısından da değerlendirilmelidir. Şöyle ki, özellikle sosyal medyada yer alan ve mültecileri hedef gösteren yalan haberler, halktaki gerginliği arttırmakta ve buna bağlı olarak kutuplaşmayı, nefret söylemini ve suça teşviki de beraberinde getirmektedir. Tüm bu tartışmalar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'de çok kültürlü eğitim programı ve medyanın bu konudaki rolü önem arz etmekte, koruyucu ve önleyici bir yöntem olarak dijital medya okuryazarlığı gün yüzüne çıkmaktadır. Bu sebeple, yurtdışında ve yurtiçinde yapılan çalışmalar ışığında çok kültürlü yaşam, medya tüketimi ve dijital okuryazarlık ile ilgili bir çerçevenin ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu derleme çalışmasında da bu çerçeve ortaya konulmaya çalışılacaktır. Keywords: Çok Kültürlü Yaşam, Dijital Okuryazarlık, Medya Tüketimi |
EXPERIMENTING WITH AUDIOVISUAL NARRATIVE FORMS IN STILL-IMAGE FILM
Nick Poulakis, Zoi Tzamtzi pp. 12 - 18 Abstract The paper focuses on an educational project for high school students that took place during the 2022 Olympia International Film Festival for Children and Young People in Greece. This workshop sought to approach the pivotal role of sound in still-image films – an innovative style of visual storytelling that merges static (instead of moving) pictures with audio elements. By unveiling the transformative power of soundscapes together with photographic narratives, this experimental procedure highlighted the close relationship between cinematic sounds and images. At the beginning, the students were initiated to the theoretical principles of cinema as an audiovisual medium and were shown particular examples from earlier still-image films, e.g. Agnes Varda’s "Salut les Cubains!" (1962) and Chris Marker’s "La Jetée" (1962). Thereupon, they were asked to observe and record a number of sounds and images inside and outside their school using only their mobile phones. During an interactive and collective editing process, following their audio recordings as the main pathway, they improvised on image composition and created their own audiovisual narrative. Our study investigates the synergy between critically curated visuals and meticulously crafted soundtracks, illustrating how sound can deepen realistic comprehension, sensorial perception, and emotional engagement in diverse cinematic forms. Most of the time, sound is treated as a subordinate filmic aspect. Driven by contemporary audiovisual literacy that emphasizes the dialogue between sound and image, our research wishes to contribute to the understanding of the pedagogical potential of this interconnection, enabling educators to harness the powerful medium of still-image film. Keywords: Audiovisual Experimentation, Narrative Forms, Still-Image Film, Educational Project, Innovative Storytelling |
ENDÜSTRİ 4.0 PERSPEKTİFİNDEN TASARIM VE DİJİTALLEŞEN EĞİTİMDEKİ YERİ
Emre Bozdemir, Nihan Bozdemir pp. 19 - 31 Abstract Günümüzde Endüstri 4.0, nasıl makinaları sanallaştırarak birbirleri ile ilişki kurmasını sağlıyorsa, birçok alan ve sektörü de birbirleri ile ilişkili hale getirmeye zorlamaktadır. Bu çalışma, alanyazına odaklanarak, Endüstri 4.0’ın en önemli unsurlarından olan tasarımın, eğitim ile ilişkisini göstermeyi amaçlamaktadır. İlk olarak, Endüstri 4.0 ve tasarım kavramsal olarak açıklanmış ve eğitimde gerçekleşebilecek dönüşümler ve öngörülerle tasarımın eğitimdeki yeri ele alınmıştır. Tasarım becerilerinin kazandırılması ve geliştirilmesi açısından eğitim kademelerinin günümüzdeki durumları incelendiğinde, yaşanan teknolojik gelişmeler altyapı değişikliklerini ve tasarım odaklı düşünen bireyler yetiştirmeyi zorunlu kılmıştır. Endüstri 4.0 ile tasarımın eğitimdeki yerinin belirginleşmesinin yanı sıra eğitim kurumunun nitelikleri de bu çerçevede değişmiş ve değişmeye devam etmektedir. Ülkemizdeki eğitim sisteminin, Endüstri 4.0’ın gereksinimleri doğrultusunda yeni eğitim-öğretim ve yönetim-yönetişim yaklaşımları ile donatılması, geliştirilmesi ve dijital teknolojilere uyum sağlamasını kolaylaştıracak adımların atılması, geleceğe hazır ve donanımlı nesillerin yetiştirilebilmesini mümkün kılacaktır. Keywords: Endüstri 4.0, Tasarım, Eğitim, Dijitalleşme |
FİLMLERİN KURGU ANALİZİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER VE VİDEO MAKALE
Rahime Akikol pp. 32 - 43 Abstract Yönetmenin filmini var eden hikaye, fikir, tartışmak istediği ya da seyircinin üzerine düşünmesini istediği mesele ettiği şey her neyse onun ete kemiğe bürünmüş olan film, tam olarak kurgu masasında vücut bulur. Kurgu analizi ise yönetmenin düşünsel haritasına ulaşmak için adeta tıp hekimlerin kadavra incelemesine benzer biçimde tümdengelimsel bir analiz sağlar. Filmin bütününden teker teker çekimlere ulaşıldığı analizde planların birinin bittiği ve diğerinin başladığı anlara bakılır. Kurgunun görünmez ve görünür olduğu yerleri tespit edilerek bunun filme ne sağladığı belirlenmeye çalışılır. Analizde kurallı-kuralsız kesmeler, filmsel zamanın uzatılması-kısaltılması teknikleri, filmin temposunu ortaya çıkarmak için plan uzunlukları tespit edilir; ses kurgusunda senkron-asenkron sesler ve ses köprüsü gibi başlıklar incelenir. Nitel bir araştırma olarak betimsel bir yöntemin izlendiği kurgu analizinde filmlerin biçimsel analizinde sıkça başvurulan "çekim-çekim çözümleme" (shot by shot analysis) tekniği kullanılabilir. Bu teknikte filmden incelenmek üzere seçilen sahneye ait planların fotoğrafları alınır. Ya da filmin tamamı kurgu programında plan plan kesilerek hem kesme anları ve teknikleri hem de filmin temposu ortaya çıkarılabilir. Kurgu analizi başka amaçlarla yapılan film incelemelerinden farklı olarak daha fazla görselliğe yaslanmak durumundadır. Bu çalışma fotoğrafla desteklenen yazılı metinlerin yeteri kadar açıklayıcı olmaması nedeniyle video makale kullanımının kurgu analizine katkılarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada kurgu analizi olan video makale nasıl olmalıdır hangi teknikler kullanılabilir sorusundan hareketle [in]Transition’da yer alan “Cutting Across Time: Oblique Editing in Arrival” betimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Buna göre kurgu analizi yapılan bir video makalede yazınsal makalelerde olduğu gibi çalışmanın amacı problemin tanımı ve araştırma soruları filmlerden görüntüler eşliğinde verilebilir. Çalışmanın yoğunlaşacağı başlıklara göre filmden sahne ya da planların yer aldığı, seslendirme kullanımıyla üst metin, ara yazı, yavaşlatma-hızlandırma, dondurma dijital zoom gibi gibi kurgu tekniklerinin kullanıldığı bir analizin yazınsal bir çalışmadan daha açıklayıcı olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Keywords: Kurgu analizi, çekim-çekim çözümleme, video makale-deneme, kurgu, kurgu teknikleri |
CINEMA AS A PEDAGOGICAL VENUE AND FILM AS A TEACHING TOOL: SCHULKINOWOCHEN-GERMANY
Rahime Özgün Kehya pp. 44 - 59 Abstract This paper explores how a film in the SchulKinoWochen (School Cinema Weeks) program is used as a pedagogical method and analyses the manual for the film He Named Me Malala [Malala - Ihr Recht auf Bildung] as educational material. The paper uses the deductive method first to focus on film pedagogy and the SchulKinoWochen program. Then, it includes information and reviews about the film and approaches Filmhefte (film guide) as teaching material. The SchulKinoWochen, held each year, aims to foster the film and media literacy/skills of children and young people in Germany through film screenings in various cinemas and activities such as workshops, talks, and seminars—films in the curriculum deal with various socio-psychological, ethical, or cultural issues. Pedagogical materials presenting the backgrounds of the films are included in the program besides viewing the film. For example, teachers use Filmhefte (film guides) as a resource for preparing students before watching and for reviewing the films they have watched. These resources provide content such as background information, interviews, and thematic features of film productions. In conclusion, cinema as an educational space for schools and the pedagogical use of films with related manuals handling various themes have the potential to produce highly effective cognitive-emotional reception. He Named Me Malala is a meaningful example of their peers’ difficulties outside their socio-cultural environment. Here, the function of visual culture in helping to understand someone from a foreign culture comes to mind. Combined with a pedagogical curriculum, such a function can make students more competent film literates. Keywords: Film literacy, SchulKinoWochen, Film Guide, Children’s Rights, Gender, War |
VİDEO ÖZET VE VİDEO MAKALE ÜRETİMİ İLE AKADEMİK YAYINLARIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
Mert Gürer, Saadet Zeynep Varlı Gürer pp. 60 - 69 Abstract Akademik yayınlar, bilimsel üretimi sağlamanın yanı sıra araştırmacıların paylaşımı ile dünya genelinde bilimsel gelişmeleri takip etmelerini mümkün kılmaktadır. Geleneksel yazılı makalelerin üretim süreci, hem yazım sürecinin dergiler özelinde farklılık göstermesi hem de değerlendirme ve yayım takvimi açısından önemli bir zaman planlamasına ihtiyaç duymaktadır. Akademik makalelerin basılması ve dağıtılması, önemli miktarda enerji ve kaynak gerektirmektedir. Bu çalışma, mevcut literatürdeki akademik çalışmaların yazımı üzerinden video makale ve video özetleri akademik yayıncılığın sürdürülebilirliği için nasıl kullanılabileceğini tartışacaktır. Ayrıca, çalışma içinde video makale ve video özetlerin potansiyel faydaları ve sınırlılıkları üzerinde durulacaktır. Literatür analizi kullanılarak, video makale ve video özet kullanımının artıları ve eksileri, yaygınlığı, yayınlanan çalışmaların etkisi ve yayın erişilebilirliği gibi çeşitli yönleri incelenmiş bu konu üzerindeki tartışmaları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Video içeriklerin dijital yapısı sayesinde doğal kaynak tüketimi azaltılarak beraberinde akademik yayınların geniş kitlelere ulaşacağı düşünülmektedir. Keywords: Video Makale, Video Özet, Akademik Yayın, Sürdürülebilirlik |